ROTANIN LİNKİ

https://www.komoot.com/tour/1428657784

ROTA BİLGİSİ

Bolatlı-Akgedik-Kayadibi-Sağlıklı-Sıraköy-Akçakocalı-Tarsus

Toplam Mesafe (km)

43,2

Toplam Yükselme (m)

630

Maksimum Yükseklik (m)

310

Minimum Yükseklik

20

 

Ne Zaman Sürmeli? Rotayı, sıcak yaz günleri hariç yılın her döneminde öneriyoruz.

Parkur Durumu: Genel anlamda araç trafiğinin düşük olduğu güvenli bir rota.

Uygunluk: Rota, tüm bisiklet türlerine uygun

Neler Göreceksiniz? Tarsus Şelalesi, Tarsus Barajı manzarası, Sağlıklı Roma yolu (Alternatif Rota), kanyon manzarası, Tarihi Tarsus Evleri

Rotanın Yakınında Neler Var? Tarsus Müzesi, Antik Roma Yolu, Saint Paul Kuyusu, Tarihi Tarsus Evleri, Makam Camii, Ulu Cami, Kırkkaşık Bedesteni, Saint Paul Anıt Müzesi birbirine yürüyüş mesafesindedir ve belirttiğimiz sırayla gezilebilir.

Ne Alınır? Kırkkaşık Bedesteni’nde Şahmeran başta olmak üzere çok çeşitli hediyelik eşyalar bulunmaktadır. Ayrıca cezerye ve Tarsus üzümü önerilir.

Yeme& İçme:  İlçe merkezinde çok çeşitli seçenekler bulunmaktadır. Tarsus kebabı, fındık lahmacun, humus, kerebiç  ve kaynar özellikle önereceğimiz lezzetlerdir.

Kamp İmkanı: Tarsus Şelalesi Kamp Alanı

Konaklama imkanı: İlçe merkezinde kamu ve özel sektöre ait çok sayıda seçenek mevcut.

Ulaşım: Tarsus’a şehirlerarası otobüsle ve Mersin’den minibüsle ulaşım imkanı mevcut

 

TURUN HİKAYESİ

Bugün günlerden Berdan günü. Berdan Çayı, taşıdığı alüvyonlarla Çukurova’yı meydana getiren 3 nehirden biri.   Berdan, tarihte önemli yeri olan, önemli kişilerce ziyaret edilmiş bir ırmak.  Nehrin eski adı Kydnos’ muş. Tarsus’u fetheden Araplar suyunun çok soğuk olması nedeniyle bu akarsuya Arapça’da soğuk su anlamına gelen “El Berridan” demişler ve zamanla bu isim Berdan halini almış. Harun Reşit’in oğlu halife El Memun’un burada boğularak öldüğü ve mezarının Tarsus Ulu Camii’nde bulunduğu bilinmekte. Büyük İskender’in de doğu seferi sırasında Gülek Boğazını geçip serinlemek amacıyla bu nehirde yüzdükten sonra şiddetli zatürre olduğu çeşitli tarihi kaynaklarda belirtilmekte.

İlk durağımız Tarsus Şelalesi; 6. Yüzyıla kadar böyle bir şelalenin olmadığını öğreniyor ve şaşırıyoruz. Şelalenin bulunduğu alan, kolay işlenebilen bir kaya yapısında olduğundan, nekropol (mezar alanı) olarak kullanılmaktaymış. Bizans İmparatoru Justinyen zamanında,  şehri selden korumak amacıyla ırmağın yatağı doğuya alınmış ve nekropol alanının üzerinden çağlayarak akan sular Tarsus Şelalesi’ni oluşturmuş. Özellikle güz döneminde şelalenin suyunun azaldığı zamanlarda kayalara oyulmuş mezarlar halen görülebilmekte.

Şelaleden sonra Berdan’la birlikte ancak ters yönde ilerleyeceğiz.  Bolatlı Mahallesi’ni geçtikten sonra Tarsus’tan artık çıktığımızı hissediyoruz. Akgedik Mahallesi’nde baraj seti hizasını geçiyoruz ve uçsuz bucaksız bir yol çizgisi ve düzlükle karşılaşıyoruz; en sevdiğimiz görsellerden. Bu düzlükte  artık  solumuzda baraj gölünü görerek ilerliyoruz ve yükselmeye başlıyoruz.  

Kayadibi Mahallesi’nde Yöreye özgü köy görüntüleri çıkıyor karşımıza. Taş evler, yörede hint inciri olarak bilinen kaktüse benzeyen bitkiler, nar ağaçları. Yükselmeye Sağlıklı Köyü’ne kadar devam ediyoruz.

Sağlıklı ismi tanıdık geliyor; internetten baktığımızda burasının yakın zamanda keşfedilen Antik Roma Yoluna ismini veren köy olduğunu anlıyoruz. 200 metre daha tırmanarak kemere ve Roma yoluna ulaşıyoruz. Burası Kleopatra Kapısından devam eden ve Klikya’yı Toroslar üzerinden İç Anadolu’ya bağlayan antik yol. Yolun doğusunda da çok büyük bir taş ocağı var ve ürkütücü ve ilginç bir görüntü oluşturuyor.  Roma yoluna ulaşmak 200 metrelik  tırmanış gerektirdiğinden burayı görmek isteyenler için alternatif rotayı paylaşacağız.

Sağlıklı Köyü’ne kadar hep kuzey yönünde ilerlemişken; şimdi yönümüzü batıya çeviriyoruz; çünkü amacımız gölün etrafını dolaşarak daireyi tamamlamak.  Solumuzda tüm Tarsus Barajını gören şahane bir manzara çıkıyor. Fotoğraf çekilerek devam ediyoruz yolumuza. Şimdiye kadar hep tırmandık; cefasını çektik biraz da sefasını sürelim diyoruz ve yavaş yavaş inmeye başlıyoruz. 

Bir tepeyi aştıktan sonra uzakta dağın arasında bir yarık çarpıyor gözümüze. Toroslardan doğan ve Akdeniz’e ulaşabilmek için dağları delen Berdan’ın  oluşturduğu bir kanyon göreceğiz.  Kanyon dışında da gözümüzü ve ruhumuzu doyuran farklı ve etkileyici görünümler var yolumuz üzerinde.  Yüksek olmayan tepelerin arasında kayalık yapılar, maki bitkileri ve uzaktan seçilen köyler.

Sıraköy’ü geçtikten sonra kanyona iyice yaklaşmış oluyoruz. Kanyonu geçen köprünün sağındaki yoldan aşağı iniyor ve eski köprüye çıkarak kanyon manzarasını daha yakından seyrediyoruz.

Kuzey yönünde başlayan, sonra batıya yönelen sürüşümüz bu defa güney yönünde devam edecek. Ancak sevinmek için erken; küçük de olsa tırmanışlar devam edecek hissediyorum. Büyükkösebalcı ve Kösebalcı Mahalleri’nden yolumuza devam ediyoruz. Akdeniz’i göremesek de narenciye, nar ve zeytin bahçeleri  Akdeniz coğrafyasında olduğumuzu tekrar hatırlatıyor bize.

Akçakocalı Mahallesi’nde baraj gölüne tekrar yaklaştığımızı hissediyoruz ve kısa bir ilerleyişle barajı yüksekten görme hazzını yaşıyoruz. Güneye doğru biraz daha ilerlediğimize yeni kurulan Tarsus Üniversitesi’ni görüyoruz. Hemen solda yolun kenarında manzara terası var ve tüm Tarsus’u ayaklarımızın altında görüyoruz. Kısa bir ilerleyişten sonra barajın güneyindeki piknik alanında yolculuğumuzu sonlandırıyoruz.

Manzaralar keyifli; özellikle bölge dışından gelenler için farklı görsellikler içeriyor

  • Eşsiz GaleriEşsiz Galeri
  • Etkinlik & AktivitelerBisiklet Rotaları