ROTANIN LİNKİ

https://www.komoot.com/tour/1411920826

ROTA BİLGİSİ

Çamlıyayla-Korucak-Yalamık-Meşelik-Ulaş-Dedeler-Sayköy-Tarsus

Ne Zaman Sürmeli? Burada sürüş yapmayı her mevsim öneriyoruz. Sıcak yaz günlerinde tura öğleden sonra Çamlıyayla’da başlayıp, akşam serinliğinde Çukurova’ya inmeniz daha doğru olacaktır.

Parkur Durumu: Kısa mesafelerde anayolla birleşse de genel itibarıyla anayoldan uzak ve araç trafiğinin düşük olduğu güvenli bir rota

Uygunluk: Rota, tüm bisiklet türleri için uygundur.

Neler Göreceksiniz? Namrun Kalesi, Atdağı manzarası, kanyon ve vadi manzarası, Keşli Köprüsü, Eshab-Kehf Mağarası, Taşkuyu Mağarası

Rotanın Yakınında  Neler Var?  Çamlıyayla yakınında  Papazın Bahçesi ve Karasu şelalesi, Kadıncık Barajı

Tarsus’ta; Tarsus Müzesi, Antik Roma Yolu, Saint Paul Kuyusu, Tarihi Tarsus Evleri, Makam Camii, Ulu Cami, Kırkkaşık Bedesteni, Saint Paul Anıt Müzesi birbirine yürüyüş mesafesindedir ve belirttiğimiz sırayla gezilebilir.

Ne Alınır? Kırkkaşık Bedesteni’nde Şahmeran başta olmak üzere çok çeşitli hediyelik eşyalar bulunmaktadır. Tarsus cezeryesi ve Tarsus üzümünü de öneriyoruz.

Yeme& İçme:  Çamlıyayla’da özellikle et yemekleri sunan işletmeler mevcut. Atdağı mevkiiindeki restoranların ise tereyağında tavuğu meşhur.  Tarsus’ta ise Tarsus kebabı, fındık lahmacun, humus ve kerebiç özellikle önereceğimiz lezzetlerdir.

Kamp İmkanı: Karageçit kamp alanı, Tarsus şelalesi kamp alanı

Konaklama imkanı: Çamlıyayla’da sınırlı sayıda; Tarsus’ta ise çok sayıda seçenek mevcut.

Ulaşım: Çamlıyayla’ya Mersin ve Tarsus’tan toplu taşıma ile ulaşmak mümkün. Firma ile önceden görüşülerek bisikletlerin bagaja yüklenmesi sağlanabilir. Tarsus’a Türkiye’nin her yerinden şehirlerarası otobüsle ulaşılabilir.

TURUN HİKAYESİ

Bugünkü turumuzda Toros Dağları’ndan Çukurova’ya ineceğiz. İneceğiz kelimesi yanıltmasın vadilerden de geçeceğiz ve her inişin bir çıkışı olduğu gerçeğiyle yüzleşeceğiz.  Çamlıyayla; Mersin’in kuzeydeki yüksek ilçelerinden biri. İlçenin kuzeyinde Bolkar Dağları ve Konya’nın Ayrancı ilçesi bulunmakta. Orta Torosların en yüksek zirvelerinden Medetsiz Zirvesi buraya yakın. Çamlıyayla, yaylak bir alan olduğu için yazın çok hareketli.  Nüfusu kışın 8-9 bin, yazın ise 150-200 bin arasında değişiyor. Eski adı Namrun olan ilçenin, aynı adlı kalesi var. Geçmişi ortaçağa kadar uzanan kaleye 400 basamakla çıkılabiliyor. Enfes manzara için değer diyorsanız tura başlamadan burada küçük bir tırmanış yapabilir, ufukta rotanya bakabilirsiniz.

Yolumuz uzun ve sürmeye başlıyoruz. Çamlıyayla ismiyle müsemma çam ağaçlarının yoğun olduğu bir yayla.  Çam ağaçları arasından ilerleyerek Fakılar Mahallesine ve sonrasında Atdağı mevkiine ulaşıyoruz.  Burada tüm vadiye hakim şahane manzara çıkıyor karşımıza.  Dileyenler için bu manzaraya hakim ve özellikle tereyağında tavuk yemeği meşhur olan restoranlar da bulunmakta.

Pedallamaya devam ettiğimizde Çamlıyayla- Tarsus karayolundan ayrılıyoruz.  Rotamıza daha güvenli ve daha güzel manzaralar sunan köy yollarından devam edeceğiz.  Yol boyunca yemyeşil doğa içerisinde sürekli  olarak yerleşim yerleri ve bahçeler çıkıyor karşımıza.  Bunun sebebi bölgenin tüm Çukurova tarafından yayla yeri olarak kullanılıyor olması.

Darıpınarı Mahallesi’ne ulaştığımızda solumuzda Kadıncık Baraj Gölü görünüyor.  Yeşil dağlar arasında sevimli ve küçük bir göl. Tepelerdeki yeşil ağaçların yansıması göle de rengini vermiş. Biraz Uzungöl’ü çağrıştırıyor bize.  Ancak tırmanış profiline baktığımızda bu gölü uzaktan seyretmenin daha doğru olacağını düşünüyoruz.  Kim bilir belki de daha güzel manzaralar çıkacak karşımıza.

Yalamık Mahallesi sonrasında büyük bir sürprizle karşılaşıyoruz. Yolumuz Berdan Çayı ile kesişiyor ve olağanüstü vadi manzarası bizleri mest ediyor. Eski yolun vadi kenarından geçirilmesiyle oluşmuş bu güzellik.   Görsel açıdan büyüleyici ve bizden başka kullanan da yok; çok güvenli. Kadıncık 1 Hes Barajını da geçiyoruz.

Meşelik Köyü de tipik Akdeniz köylerinden. Kısa süreliğine Tarsus-Çamlıyayla yoluyla birleşiyoruz. 5 km kadar anayolda ilerledikten sonra artık Akdeniz iklimini hissetmeye başlıyoruz. Keşli Mahallesi’nde  anayoldan ayrılıyoruz. Burada Berdan Nehri’nin başka bir kolu olan Pamukluk Çayı’nı eski bir köprüyü kullanarak geçiyoruz. Köprüden vadinin görüntüsü çok etkileyici.  Eski ve artık kullanılmayan yapılardan bir zamanlar Tarsus-Çamlıyayla yolunun buradan geçtiğini, güzergah değişince buranın da kaderinin değiştiğini anlıyoruz. Yazın yöre halkı tarafından mesire yeri olarak da kullanılıyor burası. Ulaşım için daha çok anayol tercih edildiğinden burayı tercih etmekle güvenlik açısından doğru bir karar verdiğimizi anlıyoruz.

Her vadi gibi buradan da ayrılırken yükselmek zorundayız. Bisiklet sporunun cilvesi bu olsa gerek. Hafif bir tırmanışla Dedeler Mahallesi’ne ulaşıyoruz.  Burada Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar) mağarasını ziyaret ediyoruz. Roma döneminde 7 inançlı genç, dönemin zalim hükümdarından kaçarak bir mağaraya sığınmış ve mucizevi bir şekilde 309 yıl uyumuş ve inançlı bir hükümdar döneminde uyanmış. Burası kutsal kabul edildiğinden karayoluyla hacca gidenler tarafından da ziyaret edilirmiş. Sultan Abdülaziz zamanında bir de cami yapılmış bu mevkiye.

Hemen yakında başka bir mağaranın tabelası çıkıyor karşımıza. Eshab-ı Kehf’in aksine çok yeni bir mağara burası; karayolu yapımı sırasında keşfedilmiş ve turizme kazandırılmış. Taşkuyu mağarası ilginç oluşumlar barındırıyor,  içindeki dehlizlere  yedi uyurların isimleri verilmiş.

Taşkuyu mağarasından çıkarak Gözlükuleye doğru yolumuza devam ediyoruz. Burada trafik nispeten yoğunlaşıyor. Gözlükule, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden birisi olan bir höyük.  Yolumuzu burada sonlandırmamızın nedeni Toros dağlarından bir zamanlar Berdan Çayı’nın denize döküldüğü yere ulaşmak duygusu.