Dünya’nın en eski kentlerinden biri, Kilikya’nın başkenti...
Sezar, Kleopatra, Marcus Antonnius, Augustus gibi önemli isimlerin uğradığı çok önemli bir kent. Roma İmparatorluğu'nun göz bebeği...
Hristiyanlığa en çok katkı sağlayan Saint Paul’un doğum yeri. Eshabı Kehf, Hz Danyal Makamı ile tüm dinler için önemli bir merkez..
Helenler, Romalılar, Bizans, Selçuklu, Osmanlı... Tüm devletlerin gzöbebeği... Tarsus’u tanımlayacak o kadar çok öğe var ki.
Her yerinden tarih fışkıran şehir. .. Tarsus gezilecek yerler açısından o kadar zengin o kadar dolu ki. Bunları hakkıyla gezmek için tek gün yetmez. Vakti verimli kullanarak zaman makinesinde yolculuk yapmak isteyenler için Tarsus’ta gezilecek yerleri konumlarına göre en çok yeri en kısa zamanda göreceğiniz şekilde sıralıyoruz. Bir alt başlıkta ise yine önemli ancak biraz daha uzakta bulunan değerleri yazacağız.
Tarsus'ta gezilecek yerler listemizdeki tarihi noktalar birbirlerine göre konumlarıyla sıralanmıştır. Bu listede belirtilen sıraya göre gezebilirsiniz.
Tarsus Müzesi: Medeniyetlerin beşiği Tarsus’ta bulunan binlerce eser burada sergilenmekte. Tematik olarak salonlara ayrılan bu müzede animasyonlar, bilgilendirici görseller, tarihi yapıların orijinaline uygun maketlerini görmek mümkün. Burası nispeten araç park etme imkanının daha fazla olduğu bir yer olması nedeniyle Tarsus turuna buradan başlamanızı öneriyoruz. Ayrıca Tarsus'ta gezeceğiniz yerler hakkında müzede önceden bilgi alarak dolaşmak daha akılda kalıcı bir deneyim olacaktır.
Antik Roma Yolu: 1993 yılında kent meydanı yapmak için gerçekleştirilen kazılarda bulunan bu cadde Roma döneminde kent merkezinin ana caddesiydi. Roma İmparatoru Sezar, Mısır Kraliçesi Kleopatra, Agustus, Cicero, Marcus Antonius, Hadrian gibi önemli şahsiyetler geçmiştir bu yoldan. Yolun kimi yerlerinde görülen tekerlek izleri ve aşındırmaları caddenin kent içi ulaşımda yoğun olarak kullanılmış olduğunu göstermektedir. Dünyanın en eski kanalizasyon sistemi de balıksırtı şeklindeki yolun kenarında yer almaktadır.
Saint Paul Kuyusu: Hristiyanlığın en önemli figürlerinden Tarsuslu Havari olarak da bilinen Saint Paul’un doğduğuna inanılan evin bahçesinde yer almaktadır. Kuyunun suyunun şifalı olduğuna inanılmaktadır. Yine Saint Paul’un yaşadığına inanılan ev de cam bir koruma ile burada sergilenmektedir.
Tarihi Tarsus Evleri: Tarsus’ta sıcak iklimin ve geleneğin etkisiyle sokakların evlerin birbirini gölgelemesi amacıyla dar olduğu, develerin girebilmesi için kapıların yüksek tutulduğu onlarca farklı ev görenleri etkiliyor. Hristiyanlara ait evlerle Müslümanlara ait evlerin mimari tarzlarının farkı görülebiliyor. Çoğu restore edilerek turizme kazandırılan ve bazıları kafe, restoran, butik otel olarak hizmet veren bu evlerin arasında dolaşmak sizi geçmişe götürecek.
.
Makam Camii: Tarsus’a geldikten sonra kentte bereket döneminin başladığına inanılan ve halk tarafından çok sevilen Danyal Peygamber’in kabrinin bulunuş hikayesi de hayatı kadar etkileyici. Caminin girişinden aşağı inildiğinde Peygamberin makamına ulaşılıyor. Cami de ismini bu Makamdan almakta.
Kubatpaşa Medresesi: Tarsus Ulu Cami külliyesinde yer alan medrese kesme taştan yapılmış, geniş bir avlu ve bu avluya bakan 16 odadan oluşmaktadır. Tarsus Belediyesi tarafından 2011 yılında restore edilmiştir.
Tarsus Ulu Cami: Geçmişi Abbasilere kadar uzanan ve Halife Memun’un da kabrinin bulunduğu cami tasarımı ve geniş avlusuyla etkileyici bir yapıya sahip. Camiye 19. Yüzyılda bir saat kulesi de eklenmiş. Caminin en görülesi yerlerinden birisi siyah beyaz mermerlerle döşenmesiyle Memluk tarzını yansıtan Taç Kapısıdır.
Kırkkaşık Bedesteni: Bir zamanlar Tarsus Ulu Camii külliyesi bünyesinde bir aşeviyken sopnraki asırlarda ticaret amaçlı kullanılmıştır. İsmini aşevi olarak kullanılırken yapılan kaşık süslemelerinden almaktadır. Restore edildikten sonra bütüncül bir yaklaşımla dükkkan olarak kiralanan bedestendeki işletmelerin tamamı kadınlar tarafından işletilmektedir. Tarsus ve Çukurova yöresine özgü hediyelik eşya satın almak ve yöresel içecekleri tatmak için buraya mutlaka uğramalısınız.
Saint Paul Kilisesi : 1862’de Rum Ortodoks Arap cemaatı tarafından, Ortaçağda Aziz Pavlus anısına yaptırılmış bir kilisenin üzerine yeniden inşa edildiği düşünülmektedir. Yapıda iki melek tasviri, Hz İsa ve 4 incilin yazarları olan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna’nın tasvirleri, Tanrının her şeyi görmesini betimleyen üçgen içerisindeki göz motifi görülmeye değerdir.
Kleopatra Kapısı: Tarsus surlarından günümüze ulaşan tek kalıntı, deniz kapı olarak da bilinen bu kapıdır. Romalı general Marcus Antonius ile büyük aşk yaşayan Mısır Kraliçesi Kleopatra, Tarsus’a bu kapıdan girmiştir. Kapının mimari yapısı incelendiğinde Bizans tarzı bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer Gezilecek Yerler
Bu başlık altında yine Tarsus'ta yer alan ve birbirine yürüyüş mesafesindeki noktalardan biraz daha uzakta olan ancak araçla kısa sürede ulaşılabilen önemli noktaları belirteceğiz.
Tarsus Şelalesi: V: yüzyılda sel taşkınlarına engel olmak amacıyla Berdan Çayı'nın yatağının değiştirilmesi ile kral mezarlarının üzerinden geçen nehir bu şelaleyi oluşturmuştur. Özellikle ilkbaharda coşkun görüntüsüyle görenleri etkilemektedir.
Taşkuyu Mağarası: Yol genişletmesi aşamasında tesadüfen bulunan ve çok yakın zamanda turizme kazandırılan mağaradaki salonlara yedi uyurların isimleri verilmiştir. Çok farklı karstik oluşumların bulunduğu mağarayı gezmek keyifli bir deneyim olacaktır.
Eshabı Kehf Mağarası: Zalim bir kraldan kaçarken sığındıkları mağarada mucizevi bir şekilde 309 yıl uyuyan 7 imanlı genç ve köpeklerinin hikayesi Kuran’da Kehf suresinde geçmektedir. 7 uyurlar olarak da bilinen bu gençlerin saklandığı mağara tüm semavi dinlerde önemli görülmektedir.
Nusret Mayın Gemisi: Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanılmasın büyük rol oynayan gemi, Tarsus Belediyesi tarafından restore edilmiş olup, bu parkta sergilenmektedir. Ayrıca Çanakalle Zaferi’nin önemli figürlerinin de sergilendiği bu parkı görmek sizi duygulandıracaktır.